PDF Yazdır E-posta
Üye Değerlendirme: / 15
Kötüİyi
İnsanlar kuraklık yıllarında ejderhalara yağmur yağdırmaları için dualar ediyorlardı. Tayfunlar ejderhalara öfkelendiğinde ejderhalar yalvararak tayfunların öfkelerini dindirmeye çalışmışlar ve zamanı geldiğinde buğdaylar bollaştığında, tayfunlar sakinleşerek topladıklarını tüm göller, nehirler üzerine bıraktılar ve her yer balıklarla doldu. İşte bu an, ejderlerin kırmızı rengi aldığı ve Red Dragon Discusların oluştuğu zamandı.
Uzakdoğulu discus yetiştiricilerinin geliştirmiş olduğu inanılmaz yaratıklar, Güvercin Kanı, Panda veya Dragon Discuslar. Sarı, pembe ve kırmızı renkleri seven Uzakdoğulu insanların son yıllarda geliştirmiş oldukları Albino balıklar yavaş yavaş batılı ülkelerin insanlarını da etkilemeye başlamıştır. 1988-1989 yıllarında özellikle Tayland’lı balık yetiştiricler discuslar üzerinde çalışarak sarımsı renkler elde etmişlerdir. İlk zamanlarda kırmızıya çalan göz renkleriyle, hobiciler arasında yer alan discuslar renk desenlerinin az olmasıyla yine de fazla rağğbet görmüyorlardı. Bu nedenle, Taylandlı yetiştiriciler bu tür discuslar arasında çeşitli yarışmalar düzenleyerek popülerliğini arttırmaya çalıştılar. Bazı sarı türlerin renklerini koyulaştırarak daha değişik renkte balıklar geliştirdiler. Bu türler portakal renkte gövdeye ve göz çevreleri kırmızı irisli, siyah göz bebeklerine sahiptiler. Yüzgeç kenarları siyaha çalan koyu renklerde olduğundan onları diğer kahverengi-kırmızı discuslardan ayırmaktadır. Gövdelerin üzerinde parça parça mavi lekelerle birlikte kırmızı gözenekli renkler merkezden dışa doğru yer almaktadır. Geliştirdikleri bu renk varyasyonu discusu, Güvercin kanı discus adı altında pazarlamaktadırlar. Taylandlı yetiştiriclerden sonra Bankong’taki bir yetiştiricinin de albino discuslar üzerinde çalışarak değişik bir renk varyantı elde etmesi çok uzun sürmedi. Discuslar için özel olarak hazırladığı yiyeceklere hormonlar ekleyerek Thai-stili kırmızı royal discuslar yetiştirmete çalışıyorlardı. Koyu sarı renkte erkek bir discusu, kırmızı royal mavi discus dişleriyle çiftleştirerek, siyah yüzgeçli sarı pembe renkli discuslar elde ediyorlardı. İşte bu anlattığım discus renk türlerindeki durum gerçekten hobicilerin kafasını karıştırmaktadır. Çünkü beslediğimiz bu balıkların hiçbir değeri olmayan hormonlu bir balık mı yoksa balık çiftliklerinde gerliştirilen orijinal bir tür olup olmadığı gerçekten tam bir muammadır. Kendi cichlid üretimhanemde, orta boy A.nyassa türlerinde hotmonlar ile daha iyi renk almya çalıştığımda, hormonlu yemi kestikten bir süre sonra renkler kaybolmaya başlıyordu. Hormonlu balıkların çiftleşmesi sonucu, renkler kalıtımsal olmadığı için diğer nesile aktarılamamaktadır. Nitekim, çıkan yavrular orijinal kendi renklerini taşıyorlardı. Burada da hormonlar balığın, genelde kırmızıya çalan kahverenginin gölgesinde kalan mavi renkleri arttırmaktadır. Yemleme sisteminde kullanılan özel karoteinli yemler ve su kalitesi ise kırmızı renkler üzerinde etkili olmaktadır. Ayrıca karoteinin değişik türevleri, örneğin; C-13-ester-lucantin yellow, Astaxanthin-pink veya Beta-caroten, Lucarotin gibi özel maddeler ile kırmızı renkler üzerinde çeşitli renk tonlarını ayarlamak mümkün olmaktadır. Demek oluyor ki renkli besinler veya hormonlar ile daha da ötesi X ışınları diğer kansorejen maddelerle nesillerindeki aynı rengi yakalamak pek mümkün olmamaktadır. Güvercin kanı discusları ürettiğimiz zaman yavruların kaçta kaçı anne-babaya benzeyecektir. Kaldı ki eğer balığın, DNA’sında oynamalr yapılmışsa çıkan yavrular ne kadar sağlıklı olacaktır. Türlerin renkleri üzerinde genetik olarak oynayarak yeni renk desenleri yaratabilmek mümkündür. Laboratuvar koşullarında gelliştirilmiş türlerin gelişmesi yavaş olmasına rağmen 8-10 ay kadar bir süre içerisinde çok iyi neticeler alınmaktadır. Hong Kong, Tayland, Malezya, Singapur derken son zamanalrda da Japon yetiştiriciler Ateş turkuazları ortaya çıkardılar. Vücutlarına hakim olan kiremit kızıllığındaki renkleri, yüzerken ateş yansımalarını andıran kırmızı kahverengi bandlarıyla gerçekten muhteşem yaratıklardır. Hong Kong, Tayland belki de kırmızının en koyu tonlarının geliştirildikleri yerlerdir.
Red Dragon Discuslar, gerçekten mutasyondurlar ve olağanüstü renklerini nesilden nesile aktarabilirler. Uzakdoğudan sonra birçok batı ülkelerinde de yaygınlaşmaları üretlmelerindeki kolaylıktan gelmektedir. Ayrıca, diğerlerine göre oldukça dayanıklı olan bu türler kolay kolay hastalanmayan güçlü discuslardır. Ama gene de yumuşak ve pH’ı 6,8-7 arasında tutarsanız, bu muhteşem balıkların renkleri daha da belirginleşerek, inanılmaz tonlara ulaşır. Bu türleri geliştiren yetiştiricileri gerçekten kutlamak gerekiyor. Çünkü, bu balığın DNA’sının değiştirilip bu hale getirildiği sanılmaktadır. Tamamen akvaryum şartlarına uyum sağlayabilen türler olduğundan öteki tür discuslardan hastalıklara karşı daha dirençlidirler. Kırmızı dragonlar birçok değişik discus türleriyle çiftleşebilirler. İster doğadan yakalanmış veya başka türlü olsun rahatlıkla yumurtlatılabilirler. Son iki yıldır bu discusları Lago-coari kırmızı noktalılar, yeşil tefe discuslar, Royal mavi, Alenquer red ve Heckel discuslar ile çiftleştirilerek çok iyi sonuçlar alınmıştır. Ülkemizde de kırmızı renk türlerin birkaç renk varyasyonu ithalatçı firmalar tarafından getirilmektedir. Bakımı son derece kolay olan bu balıkları, kırmızı renklerini arttıran kaliteli yemlerle beslemelisiniz.