Günaybatı Asya kökenli Cryptocoryne isimli bu akvaryum bitki si akvaryumcular tarafından yıllardır bilinmektedir. Popüler isimleri, şekilleri ve renkleri dolayısıyla “su kupası” veya “su trompetleri” diye adlandırılırlar. Ama akvaryumcular, latin kökünün kısaltması olan “Crypt”i kullanırlar. Her akvaryumcu hobi kariyerleri boyunca muhakkak bir crypt yetiştirmiştir. Karşılaşacabileceğiniz olumsuzlukların tek nedeni crypt’lerin spesifik özellikleri ve ihtiyaçlarıdır. Gerekli su koşulları sağlanırsa, cryptler gösterişli ve dekortif akvaryum bitkileridir. Akvaryumculardan elde edilebilecek cryptler, yıllardır bir akvaryumda yetiştrildikten sonra o öevrenin şartlarına alışırlar. İthal olarak gelen cryptler, genelde suni şartlar altında yetiştirilmiş veya doğadan toplanmış oldukları için yeni ortamlarına uyum sağlamaları zor olmaktadır. Her ne kadar taşıma işlemi çok özenle gerçekleştirilmiş olsa bile, çoğunlukla kuruyabilir ya da ölebilirler. Bu nedenle cryptlerimizi seçerken akvaryumumuzun şartlarına uyabilecek olanları, mümkünse Güneydoğu Asya’dan ithal edilen türleri seçmeliyiz. Diğer ülkelerden temin edeceklerimiz uygun olmayabilir. Zaten bu bitkilerin doğal ortamları Güneybatı Asya ülkeleridir. Bilgi ve tecrübeyle doğal olandan suni olana geçiş işlemi bitkilerden gerçekleştirilebilir.
Cryptlerin en zayıf tarafları, “Cryptocoryne” hastalığına karşı duyarlılıklarıdır. Bu hastalık kendisini, yapraklar üzerinde yumuşak, saydam ve sürekli yayılan lekeler şeklinde gösterir. Birkaç gün içerisinde, hatta birkaç saattte bitkinin her yerini kaplar ve öldürür. Genelde, böyle bir hastalık ortaya çıktığı zaman bitkiyi kurtarmak zordur. Bununla birlikte, kökler gömülü olduğundan zarar görmeyebilir. Çoğu akvaryumcular böyle bir durumda hasyalıklı bölgeyi kesip, geri kalanından yeni yapraklar çıkması için beklerler. Tabi ki yeni yaprakların çıkması zaman alacaktır. Fakat, ortama alışık olmaları onların daha şanslı ve sağlıklı olmalarını sağlayacaktır. Bu hastalığın direkt etkileri genelde bilinmez. Muhtemelen bir yerden diğerine aktarılırken, zayıf düşmesi ve bakterilerin saldırılarına cevap verememesinden kaynaklanır. Birçok akvaryumcu ışık yoğunluğu ve sürekliliğindeki değişime ve suyun genel karakterinden dolayı bu zayıf düşmenin ortaya çıkabileceğini sanmaktadır. Ayrıca bitkiyi alırken akvaryumun pH ve sertliğinin sormalısınız. Akvaryumunuzda da o ortamı sağlarsanız, sorun yaşamazsınız (Örneğin; suyun pH-dgh ve ısısı).
Dolayısıyla cryptlerinizin tüm yaprakalrı dökülse bile, hastalık yayılmış olsa da hemen pes etmeyin, sabırlı olun, suyun her zaman temiz ve iyi filtre edildiğinden emin olun, kökleri rahatsız etmekten kaçının. Tabi ki sonuçta ortaya çok güzel yaprakların çıktığını göreceksiniz. Eğer kökler kendiliğinden tutmadıysa, akvaryumunuzdaki diğer bitkileri rahatsız etmemek ve kirlenmeyi önlemek için, ondan kurtulmanız daha mantıklı olacaktır. Daima akvaryum uygun ve kararlı kılmanız, yeni bitkilerin gelişmesi açısından çok önemlidir. Işıklandırma saatleri, suyun kimyasındaki değişmeler bu hastalığın tekrar nüksetmesine sebep olabilir. Bu her ortam değişimi sonrası nüksedebileceğinden, daima hazırlıklı olunmalıdır. Bu nedenle su şartlarındaki uyum ve süreklilik cryptler için çok önemlidir.
CRYPTOCORYNE’LERİN YETİŞTİRİLMESİ
Cryptler, tipik olarak doğal demir yönünden fakir topraklarda yetişir. Cryptlerin kök sistemi çok kuvvetli ve iyi yayılan bir özelliğe sahiptir. Bir yerden başka bir yere taşınırken, çok hassas oldukları için zarar görebilirler. Bu yüzden, birçok petshoptan bulabileceğimiz plstik kaplarda yetiştirmeniz daha iyi sonuç verecektir. Akvaryumunuza yerleştirirken, bu kabın görünmemesi için oldukça derine yerleştirmelisiniz. Bitkiniz öyle bir yayılım gösterir ki akvaryum kumlarınız periyodik olarak yıkanıp temizlense bile, değişmeden kalabilirler. Temizlerken sarmaşıklaşan kısımlar dışarı alnabilir, ama köklere özen göstermek, fazla sarmamak gerekir. Dışarı alınan kısmı tekrar yerleştirirken zarar vermemeye veya kırmamaya özen gösterin. Tekrardan yerleştireceğiniz cryptinizin köklerini özenle toprağınızın üstüne yayın ve toprakla örtün. Bu sistem sayesinde kökler daha hızlı büyür ve daha dayanıklı olur. Cryptler için en elverişli toprak 5/1 oranında sıradan bahçe kumuyla karıştırılmış odun kömürü parçacıklarıdır ki bu, çürümeyi de önleyecektir. Organik kaya parçalarından kesinlikle kaçınılmalıdır. Bu karışımın 2/3’ü yayıldıktan sonra geriye kalan 1/3’lük kısıma yıkanmış çakıl taşları da eklenerek akvaryumun en alt kısmına koyulmalıdır. Üstü de hazırladığımız karışımla örtülmelidir. Daha sonra elimizdeki plastik kabı hiçbir şekilde görülmeyecek şekilde kuma gömmelisiniz.
Bazı kitaplar cryptlerin toprağına kil konulması gerektiğini söyler, ama biz size bahçe toprağını öneriyoruz. Kumun tamamının bahçe kumu olması tabi ki kabul edilemez. Çürümeler tüm akvaryumu mahvedebilir. Ayrıca, tüm akvaryum bitkileri bu tür toprağı beğenmeyebilir. Cryptlerin büyüdüğü toprağın sıcaklık derecesi, suyla aynı derecede olmalıdır. Cryptler soğuk toprak sevmezler. Isıtıcıdan yayılan sıcak suyun sirkülasyonunun iyi sağlanması gerekmektedir. Akvaryumunuzun alt tabakasını sığ tutun (7,5 cm’yi geçmesin). Genelde modern akvaryum filtreleri size güzel bir sirkulasyon sağlayacaktır.
SU
Crypt türlerinin çok olması, onları doğada iki farklı biotop içerisinde gelişmelerine neden olmuştur. Sıcak ve kuru sezonlarda tipik terrestrial bitkiler gibi yaşarlar, yapraklarının bir kısmı suyun dışında gelişir. Bu süre içerisinde aynı zamanda çiçeklenirler de. Yağmur sezonunda düz arazileri su basabilir, tabi ki bitkileri de böylece yapraklar tamamen suyun altındadır. Akvaryumlar için uygun olmayan tek tür tamamen suyun dışında gelişenlerdir. Doğalarnda cryptler değişik, spesifik karakterle sıbmerse şekilde suda büyürler. Sertliği 3 odgh ve asiditesi 6,0 pH olan hafif mineral tuzları içeren suda, bazen discus, melek balığı ve tetralar gibi balıklarla birarada tutulabilirler. Cryptlerin büyümesi için toprağın işlenmemesi ve ferah bir ortamda olmaları gerekir. Bu şartların sağlanmaması durumunda, cryptler çabucak Cryptocoryne hastalığına yakalabilirler.
Eğer akvaryumunuzda cryptleriniz varsa, suyun sıkça değiştirilmesi gerekir. Fakat bu değişim yapılırken bir seferde suyun en fazla % 5’ini değiştirebilirsiniz.
IŞIKLANDIRMA
Birçok akvaryumla ilgili kitapta, cyptlerin fazla ışığa ihtiyaç duymayan bitkiler sınıfında olduğu belirtilir. Fakat bu, kısmi olarak doğrudur. Cryptlerin ışık ihtiyacı türden türe değişiklik gösterebilir. Ayrıca Cryptocorynelerin diğer aquatic bitkilerden ayrı yetiştirilmeleri gerekebilir. En önemli şey ışığın yoğunluğu ve sürekliliğidir.
Cryptlerin 10-12 saat kadar, uygun ışıklandırmaya ihityaçları vardır. Daha fazzla ışık uygulaması, bitkinin büyümesine yardımcı olamayacağı gibi, alglerin de oluşmasına sebep olacaktır. Işığın yoğunluğu çok kuvvetli olmak zorunda değildir. Tipik akvaryum aydınlatmaları yardımcı olacaktır. Cryptlerin çok düşük bir yüzdesi, güçlü ışık kaynaklarına ihtiyaç duyar. Örneğin; C.willisii, C.lucens, C.ciliata, C.aponogetifolia. Bilindiği gibi uzun dalga kırmızı ve oranj bantlar, bitkilerde büyüme hormonlarını geliştiriyor. Crytlerin bu iki renge karşı olan reaksiyonu ise, diğer akvaryum balıklarına oranla çok fazladır. Eğer cryptlerimizin ideal boy ve renklerde oluşmasını istiyorsak, bu spectrum ışık düzenini sağlamamız gerekir. Bunun için kalşteli, yılda en az bir kere değiştirebileceğimiz lambalar kullanmalıyız ki (grolüx, bitkiler için özel florasan lambalar) ışık yoğunluk özelliğini kaybetmesin. Eğer gerekli tüm koşulları sağlarsanız, bu grupta başarısız olmanız için hiçbir neden yoktur. Sabırlı olmanız gerektiğini unutmayın ve başarının hemen sağlanamayacağını hatırlayın, uzun sürede başarıyı yakalayacağınızdan şüpheniz olmasın. Başarılarınızı ve başarısızlıklarınızı mutlaka diğer akvaryum severlerle paylaşınız.