Balıklar ve onların dünyasına baktıkça bütün gerilimimizi emen biyolojik bir biçimle karşı karşıyayız artık. Akvaryumlar evimizin bir köşesinde hayal gücünden uzak bu sualtı dünyasına girebilmenin en kolay yoludur.
Dünyamızın yaklaşık %70’i suyla çevrilidir. Balıklar ise 20.000’den fazla çeşidiyle omurgalı hayvanlar dünyasının en kalabalık grubunu oluştururlar.
Canlılar dünyasının renk renk çeşit çeşit boylarda ve şekillerde olan bu muhteşem yaratıkları ve onlarla beraber yaşamlarını sürdüren su bitkileri, canlı taşlar, mercanlar vs. bütün bunlar dünyadaki en renkli ve çeşitli biçimli oluşumlardır. Akvaryumlar, saydam, kübik, arketipsel, dikdörtgen vitrinlerdir. Suyu tutar ama aynı zamanda akışını önler, içindekilerini tutsak eder, fakat seyredilmesi için canlı barındırır. Akvaryumdaki su içine balıklar ve diğer canlıları koyduğumuz zaman çok değişir. Artık sadece kendi hayal gücünüzle yarattığınız su altı dünyasına bakıyorsunuzdur. Su hayatının koşulu balıkların ve diğer canlıların içinde yaşadığı ortamdan başka birşey değildir. Balıklar ve onların dünyasına baktıkça bütün gerilimimizi emen, biyolojik bir biçimle karşı karşıyayızdır artık. Akvaryumlar bu canlıların bir çoğunu seyretmemize, incelememize olanak sağlayan cam kaplar; evimizin bir köşesinde hayal gücünde uzak bu sualtı dünyasına girebilmenin en kolay yoludur.Basit bir akvaryumun kurulması
Düzenlenmesi için gerekli donanımlar: Akvaryumlardaki doğal dengeyi sağlamak ve bu koşulları yaratabilmek için birkaç kuralı yerine getirmek gerekmektedir. İlk olarak kurmayı düşündüğünüz akvaryumun şeklini ve boyutlarını iyi hesaplamanız gerekir. Genelde modern akvaryumlar ağır olmayan, sızdırmayan ve ucuz olanlardır. Akvaryumu alacağınız petshop sahibi size değişik ebatlarda birçok akvaryumu sunacaktır. Burada karar vermeniz gereken en önemli şey hangi boyutta ve kaç adet balığı besleyebileceğinizdir. Eğer birkaç küçük balığı ve bitkiler ile donatılmış bir akvaryumu düşünüyorsanız, ilk etapta 60*40*30 cm’lik 70 litrelik veya 100*45*40 cm’lik 180 litre su kapasitesi olabilen akvaryumlar ile başlangıç yapmanız daha kolay olacaktır. Kuyruğu da dahil olmak üzere 3 cm’lik bir balığın yaklaşık 140-150 cm2’lik bir alana ihtiyacı olacaktır. Eğer 30 cm’lik ek bir balığı beslemek isterseniz 60*30= 180 cm2’lik yüzey alanı olan bir akvaryuma gerek olacaktır.
Bununla beraber modern filtre metodları ve diğer akvaryum gereçleri bu alanın artırılmasını sağlayacaktır.
Akvaryumunuzu tamamlayan son parça buharlaşmayı önleyen bir kapak ve lamba sistemi olacaktır. Bu kapağın faydası tozların akvaryumun içine girmemesi, sprey gibi koku saçan şeylerin balıklarınıza zarar vermemesi, bazı ışıkların engellenmesi açısından önemlidir. Akvaryumunuza koyacağınız bitkiler gerçek süs bitkileriyse ışıklandırma sisteminiz de önemlidir. Ayrıca bu özel ışıklar balıklarınızın çekici renklerini ortaya çıkarmaya yardımcı olacaktır. Özellikle akvaryumunuz loş bir köşede ise bu ışıklar sayesinde daha da etkili görünüm sağlayabilirsiniz.
Akvaryum kapağı: Akvaryum çevresinde bulunan elektrik tertibatınıza su sıçramasını ve buharlaşmayı engelleyecektir. Bunu siz de kendi başınıza bir cam veya pleksiglas kullanarak halledebilrsiniz. Birkaç köşesini, havadeliği, filtre kablolar vb. şeyler için açık bırakmanız gerekebilir. Ayrıca cam kenarlarının törpülenmesi veya bantla kaplanması gerektiğini unutmayın. Birçok akvaryumcu musluk suyu kullanır. Aslında içme suyu olarak kullanılan bu musluk suları, balıklar için potansiyel bazı zararlar taşır. Bu yüzden şimdi akvaryum balıkları için en uygun su şekli ve gerekli uygulamaları anlatacağız.
Musluk suyunun faydalı hale getirilmesi: Musluk suyu, chlorine, chloramine ve birçok çözünmüş metal iyonları içerir. Bunlar normal seviyelerde bulunduğu sürece zehirli değildir, fakat bu seviye insanlara zarar vermezken, balıklar için tehlike arz ederler. Musluk suyunu balıklar için faydalı hale getirmenin en basit yolu petshoplarda bulunabilen “musluk suyu düzelticisi” kullanmaktır. Sadece chlorine, chloramine ve toxic metalleri ayıran değil ayrıca balıklar sümüksü tabakalarını (mucus membrane) zinde tutacak, “su geliştirici” özelliğe de sahip olmalıdır. Artık kimyasal filtreler, ion-değiştiriceleri, deionize eden ilaçlar ve eski göz ağrıları aktif karbonlar suyu temizlemek, berraklaştırmak için kullanılıyor. Ama bunların şırı kullanımı suyun kimyasını değiştirebilir, bu yüzden dikkatli kullanılmaları gerekir. Uygun bir şekilde temizlenmiş su ve ideal bir sıcaklık balıklarınız için yeterlidir.Sıcaklık
Musluk suyu direkt olarak ideal sıcaklıkta değildir. Bu sebepten dolayı oda sıcaklığında birkaç saat bırakılması gerekir ya da sıcak su eklenerek gerekli sıcaklık elde edilebilir. Kesinlikle, balıklar akvaryum içindeyken sıcak su eklenmemelidir. Bu suyu bekletme ve karıştırma işlemlerini de balıklar yokken yaparsanız onlara gelebilcek olası bir zararı engellemiş olursunuz. Sıcak suyu musluktan eklemeyin çünkü su borusu içindeki bazı materyalleri de katmış olursunuz. Bunun için ayrı bir kapta suyu kaynatmayı tercih edin. Tropik balıklar suyun sıcaklığına çabuk adapte olabilen balıklardır. Yine de ani sıcaklık değişimlerinden kaçının. Akvaryumunuzun suyunu kısmi ya da tamamen değiştiriken veya balıklarınızı bir yerden başka bir akvaryuma aktarırken, sıcaklıkların eşit olmasına dikkat edin. Akvaryumcudan aldığınız balıklarının akvaryuma aktarılması sırasında 15-20 dakika kadar plastşk torbalarında, yüzmelerini sağlayın böylece yeni sularının sıcaklığına adapte olmaları kolaylaşır. Tipik bir tropik balık 22-26 oC arası veya daha fazla sıcaklıklarda yaşayabilir, bu yüzden ekstra bir ısıtıcıya ihtiyacınız olabilir. Oda sıcaklığında, gerekli ısı sağlanamaz. Bu nedenle akvaryumunuzu ısıtabilmek için akvaryumcularda satılan otomatik ısıtıcı almalısınız. Böylece ayarlanabilen ısıtıcıyla balıklarınızı istenilen ısı ortamında yaşatmanız kolaylaşacaktır.Asidite-Alkalinite
Suyun asidite ve alkalinetisi 0-14 arası değerlerde pH scalasıyla ölçülür. Bu değerler her ünitede logaritmik olarak artar. pH scala’da 7 nötr, 7’nin altı asidik, 7’nin üstü alkalinedir. Balıklar kesinklikle pH’daki değişimlere maruz kalmamalıdırlar. Musluk suyunun pH değeri bulunduğunuz yerin durumu ve uygulanan sisteme göre değişiklikler gösterebilir. Tropik balıkların birçoğu pH değişimlerine adapte olabilmelerine karşın 6,5-7,5 ideal değrlerdir. Suyunuzun pH değerini basit test yöntemleri kullanarak ölçebilir, daha sonra bu değişimleri pH scalasında değerlendirip kullandığımız suyun asidik veya alkaline olduğunu anlayabilirsiniz. Suyun sertliği
Suyun sertliği içerisinde bulunan çözünmüş tuzlar, kalsiyum ve magnezyum oranına göre değişir. Sert suda fazla miktarda çözünmüş tuzlar bulunmaktadır. Suyun sertliği değişik bir sürü scala’larla ölçülebilir. En popüleri odgh denilen Alman ölçeğidir. 3odgh’tan düşük olan su hafif 25 odgh “çok sert” sayılır. Besleyeceğiniz balığın özelliğine göre suyun sertliğini ayarlamalısınız. Suyun sertliği, pH test kriterleriyle ölçülebilir.
Ammonia, nitrite ve nitrate
Nitrojn çemberi içerisinde, yenilmeyen balık yemleri ve dışkılar amonyak (NH3)’a daha sonra nitrit (NO2) ve son olarak nitrata (NO3) dönüşür. Amonyak ve nitrit, nitrattan daha zehirlidir. Balık dışkıları ve yenmeyen yiyecekler bitki fragmenleriyle birleşerek balteri üretirler ve bu daha sonra bakteriler yardımıyla amonyak ve nitrite dönüşür. Yeni bir akvaryum kurulduğunda bu yardımcı bakteriler çok az sayıda bulunur ve oluşmaları haftalar alabilir. Bazen amonyak (NH3), nitrit ve nitrat miktarının fazla yüksek oluşu balığın ölümüne neden olabilir, buna “yeni akvaryum sendromu” denir. Akvaryum ve filtre takıldıkan sonra nitrojen çemberini etkileyen bazı etkenlere dikkat edilmeli. Oksijen yetersizliği, kimyasalların bilinçli kullanılmaması, düşük pH seviyesi ve düşük sıcaklık, nitrojen çemberini olumsuz etkiler. Bu etkenler amonyum ve nitrat seviyesinin zararlı olacak şekilde artmasına neden olabilir. Bakterilerin filtre edilmesi ve uygun şekilde çalışmaları için suyun iyice oksijenli olması gerekmektedir. Yine de filtrelerin 1 ya da 2 saatlik çalışmaması zarar vermez. Dğzenli bir filtre bakımı suyun oksijence zenginleştirilmesi için çok gereklidir.
Antibiyotikler ve metilen mavisi gibi bazı bakteri önleyici uygulamalar filtre bakterilerini etkileyebilir. Bu tür uygulamaları çakılaltı filtreleri (dip filtresi) kuvvetli dış filtreler gibi teferruatlı akvaryumlarda sadece emniyetli ve emin olduğunuz zaman kullanın. Gerçi filtre bakterilerine zarar vermeyecek birçok uygulama günümüzde mevcuttur.
Düzenli bir akvaryumda nitrat seviyesi çok az hatta hiç olmamalıdır. 10 mg/litre üzerindeki oranlar kontrol altında tutulmalı ve artması engellenmelidir. Kötü tank bakımı, eksik şartlar, fazla besleme gibi durumlar daha sık aralıklarla su değiştirimesini gerektirirken bu gibi sularda amonyk seviyesinin artmsı pH’ın 8’e çıkması zehirlenmelere neden olabilir.
Filtre ve havalandırma
Her filtre büyük bir düzen içerisinde yerlerini alırken herbirinin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Burada 3 önemli sistemden bahedeceğiz. Bu sistemler temizleme görevlerini yerine getirebilmesi için günde 24 saat çalışmalıdır.
Köpük Kartuş Filtreler
Suyun içerisinden geçtiği anda partikülleri ayrırken bir taraftan da yenmemiş yemek ve balık dışkılarını biyolojik olarak çökertir. Bu köpük kartuşlu filtrelerin yerleştirilmesi ve temin edilmesi çok kolaydır ve işlemeleri için bir hava pompasına ihtiyaçları vardır. Aya bir kartuşu filtreden ayırıp, filtre tüpüne takmadan önce ılık suda temizlemek gerekmektedir. Bu periyodik temizlik, tıkanmayı engelleyecek ve uzun süre kullanabileceğiniz etkili bir filtrasyon sğlayacaktır. Bu filtreler 60-100 cm’lik akvaryumlar için uygundur.Kumaltı Filtreler (Dip Filtreleri)
En popüler olanlarıdır, çünkü temin edilmesi hem kolay hem de ucuzdur, ayrıca göze batmazlar. İsimlerinden de anlaşılacağı gibi, çakılların altına yerleştirilmiş bir filtre tabağı ve suyun çakıllar arasından akışını sağlayan birçok türten oluşmaktadır. Filtre tabağında toplanan su, toplama tüpü sayesinde toplanır ve daha yukarı seviyelere doğru akış sağlanabilir. Bu akış hava pompası sayesinde ya da elektirikli su pompaları sayesinde sağlanabilir.
Dış filtreler akvaryumun dışında çalıştırılan filtrelerdir. Yüksek güçlü su pomaları suyu, biyolojik ve mekanik filtrelerin buunduğu bir ya da daha fazla katmanlı filtre sistemindeki süzgeç içinden pompalar. Ayrıca bir hava pompasına ihtiyaçları yoktur ve bu güç filtreleri çok sessiz çalışırlar. Genelde büyük, yüksek su devinimini gerektiren ve kaliteli bir bir filtre sistemine ihtiyaç duyulan akvaryumlar için idealdir. Daha küçük çeşitleri küçük ölçekli akvaryumlarda kullanılabilir. İçine plastik toplar, elyaf seramik parçaları ve aktif karbon gibi filtre malzemeleri konularak çalıştırılabilir.
Teknik detaylara çok fazla girmeden, küçük bir akvaryumun son derece basit ekipmanlarla nasıl kurulabileceğini anlattım. Akvaryumun ışıklandırılması, balıkların beslenmesi, tamemen içine konulan canlıların özelliğine göre değişmeler gösterdiğinden genel bir konu olarak anlatmaktan kaçındım. Birçok balık değişik ışıklandırma ve farklı beslenme alışkanlıklarında yaşadıklarından cinsleri, türlerin özelliklerine göre ileriki makalelerimizde değineceğiz.